Bu yıl 6 ülkeden 11 farklı oyunun yer aldığı "26. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali"nin açılışı, Turşucuzade Konağı Sıbyan Mektebi'nde gerçekleştirildi.
Sanat yönetmenliğini Cengiz Özek'in üstlendiği
26. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali başladı. Festivalin sanat yönetmenliğini üstlenen Özek, daha önce katıldıkları uluslararası Karagöz gösterimlerinde gördükleri yoğun ilginin bir sonucunda festivalin ortaya çıktığını söyledi.
Karagöz'ün dünya çapındaki bilinirliliğin Türkiye'dekinden çok daha fazla olduğunu belirten Özek, "Festivallerde insanların Karagöz'e büyük ilgi gösterdiklerini gördük. Kukla sanatçıları, Karagöz'ü biliyor ama daha önce bir örneğine denk gelmemişler. Biz alaylıyız, onlar ise bu işin eğitimini alıyor. Karagöz, sadece Türkiye'nin değil Balkanlar'dan Kuzey Afrika'ya kadar Osmanlı coğrafyasının tamamında çok iyi bilinen bir karakterdi. Bu kadar geniş bir coğrafyayı etkileyen bir sanat, onlar için de bir merak uyandırıyor. Biz de bu ilgiyi görünce Türkiye'de de bir festival yapmaya karar verdik ve 1998 yılında festivalimizin ilkini gerçekleştirdik" dedi.
Özek, festival için her sene bir tema belirlediklerini, fakat bu yıl hem maddi koşullar hem de yaşanılan savaş gibi olumsuz gelişmelerden dolayı daha sade bir festival gerçekleştirdiklerini anlattı. Geçen yıl Kudüs'te bir oyun sahneleyeceğini fakat gidemediğini aktaran Özek, şöyle devam etti: "'Savaş biter' dedik ama hala bitmedi. Ne yazık ki bu savaşlar, Karagöz'ün halkla buluştuğu topraklarda vuku buluyor. Savaşla Karagözümüz de Karagöz'ü bilenler de yok oluyor. Bu kültürü aktaracak eski ve bilgili insanlar ortadan kalkıyor. Şu anda savaşın hüküm sürdüğü Lübnan'da 21. yüzyılın sonuna kadar Karagöz sahnelenmeye devam ediyordu. Şimdi orada bu kültür ve birikim tarih olacak."
Cengiz Özek, Türkiye'de "ipli kukla" alanının çok fazla gelişmediğinin altını çizerek, "Burada hala altı iple kukla oynatılıyor. Ülkemize gelen kukla ustalarıysa en az 25 iple kukla oynatıyorlar. Bu durum, hem bu sanata verilen ilgiyi hem de kukla sanatının o kültürün bir parçası olduğunu bize anlatıyor. Cumhuriyet ilan edilince halk evleri Karagöz'e sahip çıktı ama burada Karagöz, devrimi anlatmak için kullanıldı. Bu durum didaktik oyunların oluşmasına yol açtı. Didaktik oyunlar ise seyirciyi Karagöz'den uzaklaştırdı" değerlendirmesinde bulundu. Karagöz ve gölge oyununun kendi zamanının bir ürünü olduğunu dile getiren Özek, "Karagözcülerimizin yanılgısı, Karagöz'ün bugünden ve şimdiden bahsettiğini anlamamalarıdır. Karagöz formunu gelenekten, içeriğini ise şimdiki zamandan alır. Onun geçmişteki içerikleriyle ilgili olarak da elimizde birkaç derleme metin haricinde çok fazla bir bilgimizin olmadığını söyleyebilirim. Yapmamız gereken, Karagöz'ü bugünün insanının anlayacağı ve benimseyeceği bir formla ve içerikle ortaya koymaktır" şeklinde konuştu.
Festivalde bu yıl Hong Kong'dan Cheung Chun Fai'nin geleneksel Çin kültürü kukla gösterisi, İspanya'dan Hilarilar Marionetas grubunun sergileyeceği "The Bellhop", İtalya'dan Teatro Verde'nin "Cep Sirki", Meksika'dan Compania Banyan de Marionetas tiyatrosunun "Kaplan" ve "Kathputli", Peru'dan Jose Navarro'nun "Deniz ve Dünya" oyunları sanatseverlerle buluşacak. Türkiye'den ise festivalin kurucusu Cengiz Özek'in "Eşek Karagöz", Ercan Sönmez'in "Ulu Çınar" ve Murat Karahüseyinoğlu'nun Shakespeare'in ünlü eseri "Venedik Taciri" oyunundan hareketle oluşturduğu Karagöz gösterileri ile Emre Tandoğan'ın "Yara" oyunu sahnelenecek. Sekiz yaş üstü çocuklar için "Gölge Kuklası" ve yetişkinlere yönelik Karagöz figürünün yapımın anlatılacağı "Karagöz" atölyeleri de festival kapsamında seyircilerin beğenisine sunulacak. Turşucuzade Konağı Sıbyan Mektebi'nin yanı sıra Akbank Sanat, Beyoğlu Belediyesi Bilim İstanbul, Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi ve Mall of İstanbul'da gösterimlerin gerçekleştirileceği festival 3 Kasım'a kadar devam edecek. Festivalle ilgili detaylı bilgiye ve programa "
www.istanbulkuklafestivali.com" adresinden ulaşılabilir.