İsrail, Gazze'ye yönelik saldırılarının ikinci aşamasına geçildiğini duyurdu. Hedef, daha önce "güvenli bölge" olarak duyurulan Han Yunus oldu. Ordudan yapılan açıklamada, Han Yunus'un kuşatıldığı belirtildi. İsrail Hükümet Sözcüsü Eylon Levy, savaşın bu aşamasının askeri açıdan zor olacağını söyledi. Bölgeden şiddetli çatışma haberleri gelirken, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de hayatını kaybeden Filistinli sayısı bir günde 349 kişi daha artarak 16 bin 248'e yükseldi. Öte yandan İsrailli siyasi analist Nahum Barnea'dan dikkat çeken bir yorum geldi. Analist, "İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyinde başlayan kara operasyonlarının büyük olasılıkla Gazze'nin güneyindeki Han Yunus şehrinde sona ereceğini" iddia etti.
İsrail ordusu, bölgedeki en büyük kent olan Han Yunus'u kuşattılarını duyurdu. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze'de Filistin direniş hareketi Hamas ile şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtildi. Açıklamada ifadelerine yer verilen İsrail Ordusu Güney Bölge Komutanı Tümgeneral Yaron Finkelman, “Cibaliya'nın kalbindeyiz, Şucaiye’nin kalbindeyiz ve dün geceden itibaren de Han Yunus'un kalbinde bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı.Ayrıca açıklamada, bugünün, kara harekatına başlanmasından bu yana, hava ve kara saldırıları ile birlikte “en şiddetli çatışmaların yaşandığı gün” olduğu belirtilirken, İsrail ordusunun saldırılarına devam edeceği vurgulandı. Filistin direniş grupları henüz İsrail'in iddiasını doğrulayacak bir açıklama yapmadı.
İsrail Hükümet Sözcüsü Eylon Levy de, savaşın bu aşamasının askeri açıdan zor olacağını söyledi. Han Yunus, savaşın ilk aşamasında "güvenli bölge" olarak ilan edilmişti.
İsrail ordusunun çok sayıda zırhlı araç ve tankla Han Yunus merkezinin yaklaşık 6 kilometre kuzeyine konuşlandığı ortaya çıkmış, kara kuvvetlerinin aldığı mevziler uydu görüntülerine yansımıştı.
Öte yandan İsrail'in kara ve hava operasyonları yalnızca Gazze'nin güneyinde değil, kuzeyinde de sürüyor. İsrail ordusu, bölgenin en büyük mülteci kampı olan Cebaliye'nin de kuşatıldığını açıkladı.
Kampın Hamas tarafından üs olarak kullanıldığı iddia ediliyor. Bölgedeki Hamas altyapısına yönelik saldırılar da devam ediyor.
İsrail ordu sözcüsü, şimdiye kadar 800'den fazla Hamas tünelinin tespit edildiğini ve bunlarının 500'ünün imha edildiğini açıklamıştı.
Amerikan Wall Street Journal gazetesi ise, İsrail'in Hamas'ın tünel ağını yok edecek planını sayfalarını taşıdı.Gazetenin ABD'li yetkililere dayandırdığı haberde, İsrail'in Gazze'deki tünellere deniz suyu pompalamayı planladığı öne sürüldü.
İsrail güçlerinin geçen ay Şati Mülteci Kampı'nın kuzeyindeki büyük deniz suyu pompalarının montajını tamamladığı iddia edildi. En az beş pompadan her birinin saatte binlerce metreküp suyu tünellere taşıyarak, tünelleri haftalar içinde su altında bırakabileceği belirtiliyor. Ancak İsrailli yetkililer su baskını planına ilişkin yorum yapmaktan kaçınıyor. HABERE GİT
Lübnan'ın güneyinde de hareketlilik var. Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan habere göre, İsrail güçleri ağır topçu atışları ile Lübnan'ın güneyindeki Arnun beldesi ile Hardali Nehri arasındaki bölgede yer alan bir tavuk çiftliğini vurdu. Topçu mermisinin çiftliğe isabet etmesi sonucu Suriye uyruklu Halid Ebu Abdo adındaki bir işçinin öldüğü ve ailesinden 2 kişinin de yaralandığı belirtildi. İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınır üzerinde yaşanan çatışmalarda Lübnan'da ölen sivil sayısı 23'e yükseldi. İsrail tarafında ise şu ana kadar 4 sivil öldü.
İsrailli siyasi analist Nahum Barnea, "İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyinde başlayan kara operasyonlarının büyük olasılıkla Gazze'nin güneyindeki Han Yunus şehrinde sona ereceğini" iddia etti. "İsrail ordusunun Han Yunus'taki kara operasyonu kapsam ve güç açısından Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki kara operasyonuna benzer olmayacak." ifadelerini kullanan Barnea, masadaki seçeneklerin, Han Yunus'taki kara saldırılarının on gün ila iki hafta arasında süreceğini bu süreyi aşmayacağını gösterdiğini belirtti.Barnea, "Gazze şehri ve çevresinin Hamas'tan arındırılmadığı taktirde, Han Yunus ve çevresinde arındırmanın gerçekleştirilemeyeceğini" kaydetti.
İsrail ordusunun "şiddetli" olarak tanımladığı silahlı Filistin direnişine değinen Barnea, "Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ödediğimiz bedel çok endişe verici ve Han Yunus'ta da benzer bir bedelle karşılaşılabilir." değerlendirmesinde bulundu. Han Yunus'a düzenlenen kara saldırısıyla ilgili olarak Barnea, "Han Yunus'a düzenlenen, kara operasyonunun ikinci aşamasının bir parçası. Han Yunus'a düzenlenen kara operasyonu İsrail ordusunun muhtemelen son adımı olacak, yerinden edilenlerin gidebileceği başka bir yer olmadığı için kara operasyonunu Mısır sınırındaki Refah şehrine kadar genişletemeyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Barnea, yazısında şu ifadeleri kullandı:"Gazze Şeridi'nin kuzeyinde başlayan kara operasyonları büyük olasılıkla Han Yunus'ta sona erecek. Ardından Gazze Şeridi ile İsrail'in güneyi arasında tampon bölge kurulacak."Barnea, "tampon bölgenin, Gazze dar ve yoğun nüfuslu bir bölge oluğu için İsrail'e fazla güvenlik sağlamayacağını" belirtti.Gazze'nin geleceğine ilişkin Barnea, "İsrail'in, Mısır, Suudi Arabistan ve diğer Sünni İslami ülkelerinin Gazze'nin yönetimi ve yeniden inşasında ABD'nin yanında yer almasını istediğini" kaydetti.
Gazze'de savaş tüm şiddetiyle sürerken bölgeden acı haberler de gelmeye devam ediyor. İsrail'in saldırılarında 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 16 bin 248 oldu. Açıklama Gazze'deki hükümete bağlı medya ofisinden geldi. Saldırılarda ölü sayısı 7 bin 112'si çocuk, 4 bin 885'i kadın olmak üzere 16 bin 248'e yükselirken, kayıp kişi sayısı da 7 bin 600'e ulaştı. Gazze'de sivillere ait konutların yüzde 61'inin yıkıldığına işaret eden açıklamada, 52 bin konut yerle bir olurken, kısmi ve çeşitli şekillerde hasar görenlerle birlikte saldırılarda tahrip olan ev sayısının 305 bin olduğu kaydedildi.
1,5 MİLYON KİŞİ EVİNİ TERK ETMEK ZORUNDA KALDI Gazze Şeridi'nde evlerini terk etmek zorunda kalan insan sayısının 1 milyon 500 bin olduğu, bunların tamamının yiyecek, su, ilaç, barınma gibi çok ciddi sorunlarla her an mücadele etmek zorunda kaldığı vurgulandı.Açıklamada, kış mevsiminin başlaması ve gelen soğuklarla, çeşitli salgınların da artmaya başladığının altı çizildi.