Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, El Nino etkisi nedeniyle Türkiye’de eylül ayı sıcaklık ortalamasının normal değerlerin üzerinde olacağını söyledi. Eylül’de İstanbul’da 25-26 derecelerin görüleceğini söyleyen Kurnaz, Ocak ayında ise kentte kar yağışı beklemediklerini anlattı.
İklim değişikliği, küresel sıcaklık değerlerindeki artışın en önemli nedenini oluştururken, bu yıl mayıs ayından itibaren buna bir de El Nino etkisi eklendi. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, El Nino’nun, Pasifik Okyanusu’ndaki suların normalden daha fazla ısınması anlamına geldiğini ve öncelikle okyanuslara kıyısı olan bölgelerde etkili olduğunu söyledi. El Nino etkisinin ilk olarak Pasifik Okyanusu’nun batı tarafında, Japonya, Çin, Tayvan ve Avustralya’da görülmeye başlandığını aktaran Kurnaz, “Sonra ABD tarafında görülür, ardından Atlantik’e geçerek önce batısında, sonra doğusunda görülür ve yavaş yavaş bütün dünyaya yayılır. Bunun bütün dünyaya yayılması yaklaşık 3-4 ay sürer.” dedi.
El Nino etkisinin Türkiye'de son 20 günde görülmeye başlandığı bilgisini veren Prof. Dr. Kurnaz şöyle devam etti: “El Nino’nun resmi başlangıcı mayıs ayı. Biz şu sıralarda etkilerini görmeye başladık, sıcaklıklardan bunu biraz daha net anlıyoruz. Türkiye'de temmuz ayının son, ağustos ayının ilk haftası yaz sıcakları tepe noktaya çıkar, sonra serinleme başlar. Bu sene eylül ayı epey normalin üstünde sıcak geçebilir, İstanbul'a baktığımızda eylül ayı sıcaklıkları 23-24 derece beklenir ancak biraz daha sıcak, 25-26 derecelerde bir eylül ayı geçireceğiz. El Nino’nun Türkiye’ye bir faydası yağış getirecek olması, geçen seneki kuraklığı yaşamayacağımızı umuyoruz.”
Kurnaz, gelecek yılın yaz mevsimine kadar Türkiye’nin de içinde yer aldığı bölgede yağışın biraz daha artmasını beklediklerini ancak ocak ayında İstanbul'a kar yağmasını beklemediklerini çünkü hava sıcaklığının kar yağacak kadar düşmeyebileceğini ifade etti.
Dünya genelinde ortalama sıcaklığın şimdiye kadar en yüksek 2016'da ölçüldüğünü hatırlatan Kurnaz, şunları söyledi: “Sene başından bu yana, her gün için bu soruyu soracak olursak, ‘Bugünün tarihteki en yüksek sıcaklığı hangi sene ölçüldü?’ diye, bu sene gittikçe artan sayıda rekor sıcaklık ölçüyoruz, hangi günde olursak olalım o günün sıcaklığı, tarihte ölçülen en yüksek sıcaklıklar. Bu muhtemelen sene sonuna kadar gidecek ve daha 4 ay var, 120 günün önemli bir çoğunluğunun rekor sıcaklık olacağını düşünüyoruz. Bu da, bu senenin bütün günlerine baktığımızda, senenin en az yarısındaki günlerde, en yüksek sıcaklık rekorunu kırmışız demek. Bu seneden çok daha yüksek bir sıcaklığı 2024'te bekliyoruz, neredeyse her günü rekor bir sıcaklık olacak.”
Şu anda dünyada görülen ısınmanın önemli ölçüde iklim değişikliğinden kaynaklandığını kaydeden Kurnaz, geçen 3 yılda Pasifik Okyanusu’ndaki suların normalden daha serin olmasının küresel ısınmanın etkisini biraz sakladığını dile getirdi. Kurnaz, “İnsanlar geçtiğimiz 100 senede hayatları nasıl ilerlediyse öyle devam edeceğini düşünüyor. Panama Kanalı’nın dışında şu anda sayısız gemi bekliyor çünkü gemileri iki tarafa da geçirecek su kalmadı. Bundan dolayı dünyadaki bütün tedarik zincirleri bozuluyor, gıda ticaretinde o kanaldan geçen trafik durmuş durumda. Bu da özellikle Asya tarafındaki gıda fiyatlarına korkunç derecede yansıyor.” diye konuştu. Dünyada gıda fiyatlarının iklim değişikliğine bağlı olmadan her geçen gün arttığına dikkati çeken Kurnaz, bunun üstüne kuraklık ve iklim değişikliği etkisinin ekleneceği ve gıdaya erişimin en önemli sorun olacağı uyarısında bulundu.
Küresel sıcaklık artışını, sanayi devrimi öncesi döneme göre sınırlı tutmak için belirlenen 1,5 derece eşiğinin bu yıl ya da gelecek yıl kesinlikle aşılacağı yorumunu yapan Kurnaz, “Muhtemelen 2040'lara doğru da 2 dereceyi geçmiş olacağız. Bu sene geçeceğiz, seneye de geçeceğiz, 2025'te El Nino bitip, La Nina'ya geçecek olursak 1,5 derecenin altına düşüyor olabiliriz. Her sene devamlı olarak 1,5 derece geçilirse, 1,5 derecenin hiç altında kalmazsak, o zaman aslında eşik aşıldı diyebiliyoruz.” değerlendirmesini yaptı. Kurnaz, sözlerini, “İklim değişikliği pek umursanmıyor, günlük hayata devam ediliyor. Felaketlerin üst üste bindiği bir noktada bu felaketler cana tak edince sorgulama ancak o zaman başlayacak.” diye tamamladı.