Avustralya'nın güneybatısında bulunan Margaret River kasabası, beyaz kumlu plajları, nefes kesici manzaraları, lezzetli kafe ve lokantalarıyla büyüleyici bir güzelliğe sahip. Margaret River'da sizi ne tür maceraların beklediğini Şeyda Canepa kaleme aldı. (Fotoğraflar: Şeyda Canepa)
Margaret River Avustralya denilince ilk akla gelen yerlerden biri değil belki ama görenlerin kayıtsız kalamayacağı kadar incelikli özellikler barındıran büyüleyici güzellikte bir bölge. Devasa kıtanın güneybatısındaki minik yerleşim birimlerinden olan ve ismini bölgedeki nehirden alan Margaret River kasabası ise olağanüstü güzellikteki beyaz kumlu plajları, nefes kesici manzaraları, sade ama lezzetli kafe ve lokantaları ama en cok sakin, dingin yaşam tarzı ile az bulunan özellikte bir inci tanesi. Bölge dünyanın en önemli surf şampiyonalarından biri olan Margaret River Pro'ya ev sahipliği yapmasının yanısıra Akdeniz iklimi sayesinde ülkenin en kıymetli şarap bağlarına sahip. Kıtanın yeme içme konusunda en gurme yerleri de yine bu bölgede bulunuyor. Başrolünde okyanus dalgalarının olduğu az tanınmış ama çok sürprizli Margaret River ziyaretçilerine hangi alternatifleri sunuyor, gidenleri neler bekliyor gelin birlikte bakalım. Öncelikle Avustralya'ya girerken gıda maddesi sokmanın yasak olduğunu hatırlatalım. Bu konuda son derece katı olan yasalar gereği havaalanlarında sıkı kontroller var. Eğitimli köpeklerin bir parça peynir yüzünden etrafınızı sarması hiç de zor değil. Yolculuğa çıkarken yanınıza aldığınız herhangi bir gıdayı veya çocuğunuzun yarım bıraktığı sandviç ziyan olmasın diye uçaktan inerken yanınıza almanız iyi bir fikir değil, tükettikten sonra inmek en doğru karar.
Kent hayatına alışkın olan ve Margaret River'a gitmeye niyeti olanlar arasında sürüngenler başta olmak üzere hayvanlardan korkanlar hele fobisi olanlar için yola çıkmadan önce bilinmesi gereken şey şu: Avustralyalılar için kıtanın gerçek sahipleri onlar. Vahşi hayvanlardan korkmuyor, doğal alanlarından uzaklaştırmıyor, katiyyen zarar vermiyorlar ve kundaktan itibaren onlarla birlikte yaşamayı öğreniyorlar. Bu yüzden tıpkı Margaret River'de olduğu gibi herhangi bir kafeye girerken uyarıcı nitelikteki "Aware of snakes" tabelası ile karşılaşmanız çok olağan. İnsanoğlu kafenin verandasının üzerinde vakit geçirirken yılanlar verandanın altında veya etraftaki çalılılkların arasında hayatlarına devam ediyor. KÖPEK BALIKLARI TEHLİKELİ Mİ? Sadece kafelerde değil plaj girişlerindeki tabelalarda da dikkat edilmesi gerekenler sıralamasında yılanlar ve köpek balıkları da var. Avustralyalıların köpek balıkları ile ilişkisi de ayrı konu. Geçtiğimiz yıla kadar Margaret River'daki surf okullarından birinin sorumlusuna denizde köpek balığı tehlikesi olup olmadığını sorduğumda gayet sakin olarak "Hiç bir tehlike yok, köpek balıklarının bu mevsimde karınları tok o yüzden sizi yemezler" cevabını verdikten sonra sanki dünyanın en doğal şeyini söylemiş gibi sakin bir şeklide işine devam etti. İstatistiklere göre tüm Avustralya'da köpek balığı saldırısı yılda bir kaç tane ile sınırlı, ölümlü vakalar ise ortalama yılda bir tane. Ayrıntısı nedir acaba diye verilere bir göz atınca, istatistiklere göre rakamlar iç ferahlatıcı olsa da detaylar hiç de öyle aynı etkiyi yaratmıyor. Avustralya'da 2021'de ölümlü vaka ile sonlanan tek bir köpek balığı saldırısı var o da Margaret River bölgesine yakın olan Fremantle'da gerçekleşmiş. Raporda 57 yaşındaki bir yüzücünün başına gelenler "Köpek balığı tarafından ikiye ayrıldı ve yendi" diye ayrıntılanırken 2023 yılında yine aynı yerde ama başka bir plajda gerçekleşen köpek balığı saldırısında ise 16 yaşındaki bir yüzücünün bacaklarından yara aldığı belirtiliyor. Köpek balıkları ve yılanlar kadar düşündürmese de dikkat edilmesi gereken bir başka hayvan çeşidi var: Kangurular. Yolda arabayla giderken de sık sık göze çarpan iki tabela var: İlki sürücüleri yola kanguru çıkışları için uyarırken ikincisi ise yolun karşı tarafında yer alan "dikkat yanlış yöndesin, geri dön" ifadesini taşıyor. İlk başta anlamsız gelen bu uyarının içkili araç kullananlar için olduğunu daha sonra anlıyoruz. İçkili araç kullananlar gerçekten büyük tehlike arz ederken kangurular cüsseleri itibarıyla araç önüne çıktıkları takdirde hayati kazalara neden olabilecekleri için sürücülerin aynı şekilde dikkatli olması gerekiyor. KONAKLAMA Perth havaalanından 269 km uzaklıktaki Margaret River'ın merkezinde büyük oteller yok. Küçük ve mütevaz, otel ve pansiyonların yanı sıra az ayıda da olsa günlük kiralanan okyanus kıyısında olağanüstü manzaralı lüks evler de var. Kasaba merkezinde ortak mutfak kullanımı olan ahşap yapılı Admiral Sterling Inn, Adamsons Riverside, bölgenin ilk konuk evi olarak açılan Bridgefield Guest House nispeten daha hesaplı yerler. Ormanda konaklamak isteyenler için nehir kıyısında kulübelerin yer aldığı ve kasabaya yürüyerek 10 dakika mesafede olan Riverview Tourist Park var. Kasabanın merkezi dışındaki diğer yerlerde ise daha yüksek bütçelere de hitab eden Resort'lar veya Lodge'lar mevcut. Her halükarda tatil planı öncesinde fazla geç kalmadan rezervasyon yapmak gerekiyor. Yatak kapasitesinin fazla olmadığı bölgede konaklamak için son anda yer bulmak zor. Havaalanından arabayla 2,5 saatte varılan Margaret River'e gelmeden önce görülmesi gereken yerlerden biri Busselton.Avustralya'nın en uzun tahta köprüsünün yer aldığı bu sevimli kasabada deniz üzerinde yer alan tipik lokantalardan birinde okyanusa bakarak taze deniz ürünleri tabağı başta olmak üzere balık yemek dışardan gelenlerin ilk tercihleri arasında.
Yeme içme konusunda en önde gelen aktivitelerin başında meraklısına şarap bağlarında veya artizanal bira fabrikalarında tadım turları geliyor. Margaret River bölgesinde kıtada üretilen toplam şarapların sadece yüzde 3'ünün üretilmesine rağmen yine toplamda üretilen kaliteli şarapların beşte biri butik üretim yapılan bu bölgeden geliyor. Binlerce yıllık mazisi olan şarabın Margaret River'da sadece 51 yıldır üretilmesine rağmen özellikle Cabarnet Sauvignon ve Chardonnay, Avustralya şarap kalitesinin tüm dünyada tanınmasını sağlayan iki şarap çeşidi. Vasse Felix ise tabiri caizse ilk şarap bağının temelinin atıldığı yer. Burada 1967'de ilk fidanlar dikildi ve 1975'de ilk bağbozumu yapıldı ve kısa sürede Avustralya şarapları dünyada tanınır hale geldi ve büyük prestij kazandı. Bölgede en dikkat çeken şarap bağlarından biri Howard Park. Tamamen Feng Shui prensipleri ile inşa edilmiş bir şarap kantini ve prestijli bir çok ödüle sahip. Kuzeyden gelen pozitif enerjiyi içe çekmek için devasa bir kapısı bulunan bina ahşap-çelik ve çimentonun Feng Shui kurallarına göre orantılı birleşimiyle, kuzeyden gelen ışığı mümkün olduğu kadar yoğun bir şekilde içeri alacak şekilde tasarlanmış bulunuyor.
Yenilen içilen her şeyin doğal olması ile öne çıkan bu bölgede her şeyin tadı orta yaşta olanların çocukluğunu hatırlatacak nitelikte yani hiç bozulmamış. Sütü, peyniri, ekmeği, kuzu eti, dondurması hele sebze ve meyveleri eski tadları hatırlatacak nitelikte. Bu ürünlerin layıkıyla tadılabileceği en uygun yer ise her Cumartesi saat 7.30-11.30 arası Margaret River'da tezgah açan köylülerin ürünlerinin yer aldığı köy pazarı. Buraya sabah erken saatte ürünler bitmeden gidenler neden 2018 yılında Avustralya'nın en lezzetli pazarı seçildiğini anlamakta güçlük çekmiyor. Sabah dalından koparılmış elmalar, tatlı patatesler, domatesler başta olmak üzere her türlü sebze meyve, süt ürünleri, bal, zeytinyağı, ekmek ve daha bir çok mevsimsel ürün doğrudan çiftçiden tüketiciye sunuluyor.Bir somun ekmek, bir parça peynir, bir kilo domates ve bir kaç çeşit meyve alıp en yakındaki plaja gitmek belki de Margaret River'da yapılacak en güzel aktivite.Sabah köy pazarına gidemeyenler ise kasabanın tek caddesi üzerinde bulunan tek fırın ve pastane olan Bakery'e gidip odun ateşinde pişmiş, gerçek eksi mayalı ekmek başta olmak üzere birbirinden lezzetli tatlı ve tuzlu ürünleri deneyebilir. Bademli ve çikolatalı kruvasanları en sevilen ürünlerin başında geliyor ancak kahvesi de en az onlar kadar lezzetli. Köy yumurtalı ve tereyağlı ekmekli sabah kahvaltısı da yanında taze sıkılmış meyve suları ile birlikte unutulmaz nitelikte.
Bakery'nin ekmeği ama aslında tescilli Margaret River ekmeği dönüş seyahati için ambalajlatılıp bavula atılacak, eve gidince dilimlenip buzluğa konulacak "souvenir" lerin başında geliyor. Kumsalda piknik yapmayı tercih etmeyenler için ise alternatif olarak kasabanın yakınındaki plajda konuşlanan ve surf yapılan bölgedeki tek kafe olan White Elefant Beach Cafe' var. Burası biraz Grease filmindeki plajları hatırlatıyor ama özellikle bölgede otlayan hayvanların etinden yapılmış hamburgerini yedikten sonra plajdan çok yediklerinizi hatırlayacağınıza emin olabilirsiniz. Menude et yemeyi tercih etmeyenleri de memnun edecek vejeteryan, lezzetli seçenekler var. Bu salaş görünümlü ama olağanüstü lezzette tabaklar çıkartan kafe "Avustralya saatleri"nde, dolayısıyla 07:30 -15:00 arası hizmet veriyor. İster okyanusa nazır tabure üzerinde tahta çitlere dayanarak ister masa üzerinde servis alın, bütün bölgede olduğu gibi, sadece yöresel ve işlenmemiş ürünler kullanılarak hazırlanan az ve öz tabaklar lezzet konusunda hayal kiriklığına uğratmayacak cinsten olacak.
Daha üst düzey yeme içme mekanları tercih edenler için bölgede Fine Dining sunan çeşitli alternatifler de bulunuyor. Dondurma sevenler için yakındaki bir çiftlikte üretilen ve aynı yerde servis edilen Millers İce Cremery var. Özellikle çocuklu ailelerin tercihleri arasında.GEZİ ROTALARI Margaret River bölgesinde görülebilecek yerler arasında iki okyanusun birleştiği Cape Leeuwin Lighthouse var. Augusta'da bulunan ve 1895'den bu yana faaliyet gösteren deniz fenerinin bir tarafında Güney Okyanus'u diğer tarafında ise Hint Okyanus'u yer alıyor. Augusta'ya giderken hangi mevsimde olursa olsun bir hırka veya ceket götürmeyi unutmayın çünkü hava hep serin. Damlataş mağaralarına meraklı olanlar için Margaret River bulunmaz bir yer çünkü bölgede bir milyon yıl öncesine dayanan, 100 kadar mağara var.
Yallingup'daki Ngilgi Mağarası bunlardan en çok ziyaret edilenlerin başında geliyor. Ancak buraya gitmeden önce yolda kilometrelerce uzunluktaki, mercan resifli, akıntısız, dingin, Yallingup plajından denize girmek şart. Smith Beach üzerindeki Lamont's ise kahvaltı başta olmak üzere hem konumu hem de manzarası ile yemek için tercih edilebilecek yerler arasında. Burada da saatlere dikkat : hafta arası 07:00 - 11:00 ve 16:00 - 21.00 hafta sonu ise 07:00 - geç saat olarak belirtilen zaman dilimlerinde açık.Dondurma sevenler yakınlardaki Cape Lavander'daki Cape Lavander Tea House'daki lavantalı dondurmanın tadına mutlaka bakmalı.Bir diğer damlataş mağarası ise ismini içindeki gölden alan Lake Cave. Buraya gidip de büyülü bir atmosfer bulduğunu söylemeyen yok. Binlerce kristal sarkıt arasında inişli çıkışli geçitlerde dolaşmak için önceden rezervasyon yaptırmak ve rehber eşliğinde olmak gerekiyor.Özellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği bir başka aktivite de at binmek. Ormanda, şarap bağlarında, kumsallarda günü birlik veya daha fazla zaman at binmek isteyenler için çeşitli seçenekler bulunuyor. İlk defa deneyenlerden tecrübeli binicilere herkes için değişik programlar var. Binicilerin sivrisineklerden korunmak için eskrim maskesini andıran koruyucu bir maske takması gerekiyor.
Jesters Flat bu aktiviteyi organize edenlerden bir tanesi. Rehber eşliğinde yapılan orman gezisinin sonunda yerel zeytinyağı, ekmek ve zeytin, tercih edilirse bir kadeh yerli şarap ile sizi karşılayan personel genc ve güleryüzlü. Aralarında Avustralya'ya dil ögrenip çalışmak için gelen ve burada kalmayı tercih eden Avrupalılar da var.
Avustralya'ya pek çok yabancı öğrencinin yaptığı gibi kısa süreli bir vize ile tarlalarda çalışmaya gelen ancak çalışma iznini uzatmayı başararak kalmayı sağlayan Milano'lu genç kaotik kent ortamına dönmeyi tercih etmediğini söylüyor. Yine çocuklu ailelerin tercihi olan bir başka yer ise Eagles Heritage. Avustralya'nın en büyük vahşi yaşam merkezlerinden olan bu yerde yaralanan, sakat kalan veya bir şekilde doğal yaşam alanından yoksun kalan kartal, şahin ve doğan gibi yırtıcı kuşlar, baykuşlar tedavi ediliyor ve ait olduğu hayata dönmelerine yardımcı olunuyor. Bölgenin sunduğu zengin aktivitelerin hepsi bir yana kumsallar ve deniz Margaret River'ıın en cok tercih edilen yerleri ancak Margaret River'da plaj tavsiye etmek zor çünkü hepsi birbirinden güzel ve değişik zevklere hitap eder nitelikte.
Yallingup altın renkli kumu ile öne çıkıyor. Meelup ve Castel Rock çalılıkların bittiği yerde başlayan en güzel plajlar olmalarının yanısıra Bunker Bay ile birlikte Ağustos'tan Aralık ayına kadar balinaları yüzerken yakından görmenin mümkün olduğu yerler arasında geliyor. Yine Margaret River kasabası'nın yakınlarındaki plajlar devasa dalgaları ile sörfçüler için bir cennet ancak tepedeki Surfers Point'tan günbatımında kızıla boyanan manzara apayrı güzellikte. Kayalıklı deniz sevenler için Cape Naturaliste plajı en iyi secenek. Yine günbatımını buradaki Sugarloaf Rock'ta izlemek yapılacak en iyi seçimler arasında.
Unutmadan Avustralya'da yapılan aktivitelerin hepsinde sivrisineklerden ve güneşten korunmak için önlem almak şart. Tatlı tatlı esen rüzgar altında güneşlenmenin sonucu özellikle hassas cildi olanlarda ciddi yanıklara yol açabilir.