Edirne’de son 14 günde 6 kaçak göçmen, gizlice bindikleri TIR’ların dorsesinde havasızlıktan öldü. Art arda gelen ölüm haberleri üzerine, Avrupa’ya yük götürmek için kente gelen TIR sürücüleri, TIR parklarında ve kuyruklarda diken üstünde bekliyor. Kaçak göçmen tehlikesine karşı bazı firmalar ise araçlara güvenlik kamerası sistemi kurmaya başladı.
Türkiye’den aldıkları ihraç yüklerini Avrupa ülkelerine taşıyan TIR’lara gizlice göçmenlerin binmesi araç şoförlerine büyük zorluk yaşatıyor.
Edirne’de son 14 günde gizlice bindikleri TIR’ların dorselerinde 6 kaçak göçmen havasızlıktan yaşamını yitirirken, bazı firmalar çareyi araçlara güvenlik kamerası sistemi kurmakta buldu.
Sürücüler, aracın önü, arkası, dorse içi ve mühür kısmına kurulan kameralardan, şoför mahallindeki ekran aracılığıyla kaçak yolcu binişini takip edebiliyor.
Bu sisteme sahip olmayan araçlarda ise şoförler, mola sırasında diğer sürücülerle nöbetleşe uyuyup tetikte bekliyor.
Kapıkule Sınır Kapısı’ndan çıkış yapmak için bekleyen TIR şoförü Cemil Binboğa, özellikle sınır kapılarına yakın TIR parklarında bu gibi olayların çok yaşandığını söyledi. Binboğa, “Bu göçmen olayı benim başıma hiç gelmedi ama arkadaşlarımın başına çok geldi. Yurt dışına kaçmaya çalışan çok. Özellikle sınır kapılarına yakın parklarda çok yaşanıyor bu olaylar. Özellikle halat kısımlarını, ya da brandaları keserek veya yukarıdan çıkarak biniyorlar. Dingil aralarına, canı pahasına, öleceğini bile bile oralara biniyorlar. Çok tehlikeli bir durum çünkü bir kere brandayı kesip girdiği zaman bu sıcaklarda içeride havasız kalıp ölebiliyorlar.” dedi.
Şirketinin önlem amacıyla araca güvenlik kamerası sistemi kurduğunu belirten Binboğa, şunları söyledi: “Sıra beklerken çok biniyorlar o nedenle uyuyamıyoruz. Yeri geliyor sabaha kadar nöbet tutuyoruz. Şirketimiz de mesela kendince önlem aldı. Mesela benim şirket şu anda araçların genelini hem içten, hem de dıştan kamera sistemiyle döşedi. İçeriden de kamerası var, geriden de kamerası var. Araç içinden her şeyi görebiliyor ve izleyebiliyoruz. Kimsenin binmemesi için ilk baş halatlarımızı kontrol ediyoruz. Gerdirdiğiniz zaman birisinin girip girmedi belli oluyor. Brandaların sağına soluna bakıyoruz. Araçların arkasındaki mührünü koparıp binebiliyorlar. O nedenle mühürlerini kontrol ediyoruz. Çünkü koparıp bindikten sonra mührü tekrar yapıştırabiliyorlar.”
Polonya'ya yük götüren Abdi Öztürk de özellikle yol üstünde TIR parklarında durmamaya özen gösterdiklerini dile getirdi. Öztürk, şunları söyledi: “Durduğumuz parklarda artık çok dikkat ediyoruz çünkü brandayı kesip bu sıcakta içine giriyorlar. Maalesef çoğu da hayatını kaybediyor. Kilit vuruyoruz ama bir yere kadar önlem oluyor. Diğer sürücü arkadaşlarla nöbetleşe kontrol ediyoruz artık. Çok mağdur oluyoruz. Özellikle yollarda parklarda durmamaya gayret ediyoruz. Çünkü artık otobandaki parklarda da bindiriyorlar. Fark etmiyorsan zaten, en büyük sorun orada. Bunun yanında dorsenin üstünden de yırtıp bindirebiliyorlar.”
TIR şoförü Mehmet Özdabaç ise bir gece önce aracına girmek isteyen göçmenlerle karşılaştığını anlattı. Özdabaç, “Göçmenler yüzünden ne uyku düzenimiz kaldı ne huzurumuz kaldı. Dün akşam arabayı kontrol etmeye geldiğimde yanında 3-4 kişi vardı, şüphelendim ve yanlarına gittim. Beni görünce kaçtılar. Ben de hemen jandarmayı aradım, arabayı kontrol ettiğimde dorsenin tokalarını kestiklerini gördüm. Çok şükür yırtıp içine girememişler. Uyku düzenimiz yok açıkçası. 1 saat uyuyup sonra yine arabayı kontrol ediyoruz.” dedi.
Edirne’ye gelene kadar yolda hiç durmadığını belirten Özdabaç, “Halatları kesip arasını iğneyle bağlıyorlar. Mesela yükü aldıktan sonra Edirne'ye kadar artık hiç durmuyorum. Bizim garajımızdan dorsemizi alıyoruz, Kapıkule'de şirketimizin garajına gelip oraya çekiyorum aracı. Sıra geldiği zaman oradan çıkıp Kapıkule'ye gidiyorum. Ben Türkiye içinde hiçbir yerde durmamaya özen gösteriyorum.” diye konuştu.